Araç Kiralama mı, Yoksa Satın Alma mı?

Araç Kiralama mı, Yoksa Satın Alma mı?

Son yıllarda ki araba piyasalarına göz attığımızda sıfır bir araba almanın bütçeleri oldukça zorladığını görmek mümkündür. Bu noktada herkesin aklına araç kiralamanın mı yoksa satın almanın mı daha mantıklı olduğu sorusu takılmaktadır. Peki, bu konuda yapılması gereken en mantıklı işlem nedir? Akıllarda ki soru işaretinin giderilmesini sağlayan detaylar nelerdir? Kısaca göz atalım.

Araç Satın Alma veya Kiralama

Maddi açıdan konuyu ele aldığımızda, şirket sahibi olmayan şahsi alıcılar sıfır araç alacakları zaman ödemeyi ya banka kredisi ile yapacaklar ya da nakit ödeyeceklerdir. Fakat faiz oranları son yıllarda çok fazla arttığından dolayı banka kredilerinin geri ödemesi de çok fazla olacaktır. Bunların yanı sıra araç satın almakla da iş bitmiyor. Araç için plaka, lastik değişimi, yıllık bakım, motorlu taşıtlar vergisi gibi araç satın alındıktan sonra da gelen ek masraflar bir yıl içinde sıfır araç için ödenecek miktarlarda artış göstermektedir. Sıfır aldığınız bir aracı her ne kadar kullandıktan birkaç yıl sonra satsanız da zaman içerisinde harcanmış olan maliyetleri karşılayamayacak bir tutar ortaya çıkmaktadır.

Şirket sahipleri sıfır bir araç almak istedikleri takdirde şirket tarafından araç için yüklü bir ödenek çıkmaktadır. Şirket için alınan araçlar için birçok vergi ödemesinin yanı sıra sigorta, kasko, araç bakımları gibi ek masraflarda ödenmektedir. Fakat şirketler araç satın almak yerine kiralamayı tercih ettiklerinde hem şirket tarafından araç için toplu bir ödenek çıkmıyor hem de vergi, sigorta vb. ek masraflar araç kiralama şirketi tarafından karşılanmaktadır.

Araç Satın Almanın Avantajları ve Dezavantajları

Araç Satın Almanın Avantajları ve Dezavantajları

  • Satın alınan araçlar için amortisman ayrımı yapılabilir. ( 5 yıl için aracın bedelinin her yıl %20’lik kısmı)
  • Yıl içerisinde satın alınmış bir araç için 12 aylık amortisman ayırmanın imkanı yoktur. Bundan dolayı aracın alındığı aydan itibaren yıl sonuna kadar için aylık amortisman hesaplanarak gider pusulası yazılabilmektedir.
  • Araç için ödenen Özel Tüketim Vergisi aracın maliyetine eklenerek amortisman ayrımı yapılarak doğrudan gider yapılabilmektedir.
  • Satın alınmış araçlar için ödenmiş olan KDV’lerde indirim söz konusu değildir. Bundan dolayı KDV tutarı aracın maliyetine eklenerek amortisman ayrı bir şekilde gelir ya da kurum kazancının tespiti sırasında gider olarak baz alınır.
  • Araç satıldığında elde edilen kazanç için vergi ödenmektedir.
  • Aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi kurum kazancı ve gelir noktasında gider olarak yazılamamaktadır. Bu durum kanunen kabul edilmeyen gider olarak ele alınmaktadır.
  • Araç satıldığı zaman her ne kadar düşük bir oranda olsa KDV’ye tabi tutulmaktadır.
  • Satın almış olduğunuz aracın bütün giderlerini, aracın bakım ve onarımını, aracın diğer risklerini işletmeler üzerine almaktadır. Fakat bu gibi giderler kurum kazancı ile gelirden düşülür.
  • Araç kredi ile alındığı zaman kredinin faizi de gider olarak yazılabiliyor. Fakat bu durumun finansal noktada işletme için ek bir masraf oluşturacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
  • İşletme için araç kiralanırken işletme tarafından toplu bir ödeme yapılmadığı için işletme finansal açıdan oldukça güçlüdür.
  • Araç kiralama için ödenmiş olan aylık faturalar işletme için doğrudan gider pusulasına eklenmektedir.
  • Kiralama faturalarında yer alan KDV’nin tamamı KDV beyannamesinde indirim noktasında kullanılabilmektedir.
  • Şirket tarafından kiralanmış olan araçların yıl içinde ki periyodik bakımları, yağ değişimleri, motor arızaları vb. sorunları, bütün bakım onarım hizmetleri araç kiralama şirketi tarafından karşılanmaktadır.
  • Aracın yıl içerisinde ödenecek egzoz vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, yapılan muayeneleri, zorunlu trafik sigortası, araç pulu, kasko vb. masraflar araç kiralama şirketi tarafından karşılanır.
  • Kiralanmış araçlar için kullanılan bütün akaryakıt faturaları gider pusulasına eklenebilir.

Yukarıda da yer verdiğimiz gibi işletme için araç satın alma hususunda en önemli noktalardan biri de araç bedelinin yanı sıra ödenen KDV ve ÖTV tutarının işletme üzerine yüklenmesidir. Bunlar içerisinde özellikle KDV’ nin indirim konusu içerisinde yer almaması ödenmiş olan KDV ve ÖTV tutarı işletmenin üzerine ek maliyet oluşturmaktadır.

Yukarıda yer verdiğimiz araç satın alma ya da kiralama alternatiflerinden işletme açısından hangisinin daha avantajlı olduğu işletmenin vergi durumu ile kar oranına göre farklılık göstermektedir. Yapmış olduğumuz açıklamalar neticesinde satın alınmış olan araçta gelir ve kurumlar vergisi konusunda avantaj sağlarken, KDV noktasında herhangi bir avantaj sağlamamaktadır. İşletme zarar ediyorsa araç satın almak yerine kiralamak bu işletme için daha karlı olacaktır. Bunun yanı sıra işletmenin vergi durumunun dışında finansal durumunu da göz önünde bulundurmalıdır. Bu iki husus doğrultusunda aracı satın alma ya da kiralama alternatiflerinden birini tercih etmelidir. Kişisel olarak ele aldığımızda araç uzun vadede elde tutulmak isteniyorsa araç satın almak daha mantıklıdır. Fakat işletmeler için uzun dönemde araç kiralamak araç satın almaya göre birçok avantaj, kar ve zaman imkânı sunabilmektedir.

Yeni Nesil Neden Araç Kiralamayı Tercih Ediyor?

Yeni nesil neden araç kiralamak istiyor?

Yeni nesil alışkanlarını ve davranışlarını gözlemlediğimizde geleneksel alışkanlıklardan uzaklaşarak teknolojiyi daha aktif ve hayatı kolaylaştıracak şekilde kullanmaya çalışmaktadır. Yeni nesil gençlik günlük rutinlerden çok yeni kariyer hedeflerini baz alarak yaşamayı tercih etmektedir. Buna bağlı olarak ev ya da araç satın almak yerine kiralamayı tercih ediyorlar. Yeni nesil gençliğin istekleri ve beklentileri günümüzde ciddi anlamda farklılık göstermektedir. Yeni nesil başarıya giden yolu girişimci olmaktan, seyahat etmekten ya da ekstrem sporlar yapmaktan geçtiğini belirtmektedir. Buna bağlı olarak eşyalara yatırım yapmak yerine deneyimlere yatırım yapmanın daha doğru olduğunu savunmaktadırlar. Yaşam süresi boyunca ev ya da arabaya bağlı kalmaktansa daha özgür bir şekilde hareket etmeyi istemektedirler. Hem ekonomik hem de bireysel özgürlük yeni nesil için önemli olduğundan borca girip kalıcı şeyler satın almayı planlamamaktadırlar.

Yeni neslin kariyer planlarına göz attığımızda sadece bir şirkette çalışarak yükselmek yerine şirketler arasında geçiş yaparak yükselmeyi hedeflemektedirler. Geleneksel alışkanlıkların yanı sıra, hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına neden olacak ev, araba gibi mülkiyetler satın almak yerine hayatı daha aksiyonlu ve özgür olarak yaşamayı hedeflemektedirler. Teknolojinin sağlamış olduğu yenilikler, dijitalleşen dünyanın gençlere sunmuş olduğu alternatifler, sosyal medya üzerinde gücünü gösteren trendler tüketici davranışlarının tamamen değişmesine neden olmuştur. Buna bağlı olarak da özgürlüğü kısıtlayan, borca sebep olan kalıcı şeyler eskiye nazaran artık tercih konusu değildir. Bu noktada yeni nesil ihtiyaçlar doğrultusunda araç satın alma yerine aylık ya da yıllık araç kiralamayı tercih etmektedir. Araç kiralama alanında teknolojinin sağlamış olduğu yenilikler ile istediğiniz aracı istediğiniz kadar kiralayabilme imkanı varken satın alma konusunda aracın kişiye yüklediği yükümlülükler artık yeni nesil için cazip gelmiyor. Yeni nesil bir yerde sabit bir yaşam sürdürmekten çok il il, ülke ülke gezmeyi tercih etmektedir. Artık günümüzün yaşam standartları geçmişe göre farklılık gösterdiği için yeni nesil açısından araba kiralamak satın almaktan daha avantajlı ve cazip gelmektedir. Yeni nesil anıların ve deneyimlerin kalıcı, diğer şeylerin ise geçici olduğunu savunarak ev, araba gibi özgürlüğün kısıtlanmasına neden olan şeyleri satın almaktan çok kiralamayı tercih etmektedirler.

Yorumlar (0)

Yorum Yap

Bilgi! Yorum yapmak için giriş yapmanız gerekmektedir. Eğer üye iseniz giriş için tıklayın.